-
1 ağır ağır yürümek
v. potter along -
2 ağır\ ağır\ yürümek
брести́ -
3 ağır yürümek
v. plod, go at a walk -
4 ağır
1.1) тяжёлый (по весу)2) тяжёлый, тру́дный, сло́жныйağır iş — тяжёлая рабо́та
ağır mesele — сло́жная пробле́ма
3) воен. тяжёлый (по классу, калибру)ağır makineli tüfek — станко́вый пулемёт
4) ме́дленныйağır adımlar — ме́дленные шаги́
2.1) тяжело́2) ме́дленноağır ağır cevap vermek — ме́дленно (не спеша́) отвеча́ть
ağır ağır yürümek — ме́дленно (не спеша́) идти́
işler ağır gidiyor — дела́ иду́т ме́дленно
3) ва́жно, степе́нно; торже́ственно◊
ağır adam — а) неповоро́тливый (медли́тельный) челове́к; б) челове́к с тяжёлым хара́ктером, тяжёлый челове́к -
5 ağır ağır
1) ме́дленноağır ağır yürümek — ме́дленно идти́, тяжело́ ступа́ть
2) бо́льше, бо́лееağır ağır bir kilo geliyor — бо́лее одного́ килогра́мма
-
6 ağır
I adj1) ( hafif karşıtı) schwer\ağır basmak ( ağırlığı fazla gelmek); Übergewicht haben; ( fig) schwer wiegen, überwiegen, ins Gewicht fallen, zu Buche schlagen\ağır bir hastalık eine schwere Krankheit\ağır çekmek Gewicht haben\ağır gelmek ( gücüne gitmek) kränken; ( yapılması güç gelmek) schwerfallen\ağır su chem schweres Wasser\ağır aksak yürümek/gitmek sich schleppen\ağır hasta/yaralı olmak schwer krank/verletzt sein4) ( bunaltıcı) bedrückend5) ( yavaş) langsam\ağır ol! langsam!6) (\ağırbaşlı) besonnen; ( ciddi) ernst7) ( sindirimi güç) schwer, schwer verdaulich8) ( uyku için) tief9) ( kırıcı) kränkend, verletzend\ağır söylemek verletzende Worte sagenbirinin ağrına gitmek jdn kränkenbir şey ağrına gitmek etwas schwer nehmenbir kulağı \ağır an einem Ohr ist er taub -
7 ağır adımlarla yürümek
v. clump, stalk, tramp -
8 tappen
ağır ağır yürümek -
9 брести
ağır ağır yürümek; ayaklarını sürükleyerek yürümek ( плестись) -
10 trampeln
ağır ağır yürümektepinmek -
11 wandeln
ağır ağır yürümekdeğişmekdeğiştirmek -
12 trotten
ağır yürümektırıs gitmek -
13 plod
v. ağır ilerlemek, ağır yürümek, zahmetle ve gayretle başarıya ulaşmak* * *isteksizce çalış* * *[plod]past tense, past participle - plodded; verb1) (to walk heavily and slowly: The elderly man plodded down the street.) güçlükle yürümek2) (to work slowly but thoroughly: They plodded on with the work.) zahmetle çalışmak -
14 stump
n. kütük, kök kalıntısı, izmarit, küçülmüş kurşunkalem, küçücük kalmış parça, yarım parça, tahta bacak, bacak, kriket kale kazığı, meşin kalem————————v. sorularıyla şaşırtmak, afallatmak, ezmek, kafa tutmak, meydan okumak, seçim propagandası yapmak, topallayarak yürümek, meşin kalemle çizmek, krikette hedefi vurarak oyun dışı etmek, ödemek [brit.]* * *1. güdük 2. şaşırt (v.) 3. kütük (n.)* * *1. noun1) (the part of a tree left in the ground after the trunk has been cut down: He sat on a (tree-)stump and ate his sandwiches.) kütük2) (the part of a limb, tooth, pencil etc remaining after the main part has been cut or broken off, worn away etc.) kök3) (in cricket, one of the three upright sticks forming the wicket.) üç hedef sopalarından her biri2. verb1) (to walk with heavy, stamping steps: He stumped angrily out of the room.) hantal adımlarla ağır ağır yürümek2) (to puzzle or baffle completely: I'm stumped!) şaşırmak•- stumpy- stump up -
15 potter along
v. ağır ağır yürümek, sallana sallana yürümek -
16 potter along
v. ağır ağır yürümek, sallana sallana yürümek -
17 tappen
-
18 go at a walk
yavaş yavaş yürümek, ağır yürümek -
19 go at a walk
yavaş yavaş yürümek, ağır yürümek -
20 побрести
сов., разг.
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ağır aksak yürümek (veya gitmek veya ilerlemek) — 1) yavaş olarak, istenilen hızda olmayarak yürümek (gitmek, ilerlemek) Hava ve su kirlenmesine karşı mücadele ağır aksak yürüdü. 2) düzensiz, aralıklı olarak yürümek (gitmek, ilerlemek) … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEBB — Hareket etmek. * Ağır ağır yürümek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHEVVÜS — Heveslenmek. * Yumuşak yerde ağır ağır yürümek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yürüme — is. Yürümek işi Kılıcını kaldırdı, ağır ağır hocaya doğru yürümeye başladı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Turc (liste Swadesh) — Liste Swadesh du turc Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
su — 1. is., yu Sutaşı 2. is., yu 1) Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab Dere suyu tekmil çamur. Halk kuyu suyu içmek mecburiyetinde... R. N. Güntekin 2) Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu… … Çağatay Osmanlı Sözlük